Perez: 'Paranın dili'
Florentino Perez, Real Madrid başkanlığına adaylığını koyduğunda takımı tekrar eski günlerine döndürecek isimleri trasnfer edeceğini ve Barcelona'nın hegamonyasına son vereceğinin sözünü vermişti.
Luis Figo, David Beckham, Ronaldo, Zinedine Zidane gibi dönemin en büyük futbolcularını aynı forma altında toplayan Perez, Real Madrid'e tekrar başkanlığa seçilir seçilmez ilk iş olarak öncelikle takımın en büyük sıkıntısı olan oyun kurucu pozisyonunda oynayabilecek ve Real Madrid'i hem La Liga hem de Şampiyonlar Ligi'nde başarıya taşıyabilecek üst düzey bir yıldızı kadrosuna katmaya çalışmak oldu.
Real Madrid'in en Avrupa'yı ve İspanya'yı sarstığı dönemlerde bu bölgede her zaman yıldız bir futbolcusu olmuştu. Arjantin'li Redondo 1994-2000 yılları arasında Madrid formasıyla orta sahayı başarıyla yönetmiş daha sonra da bu görevi dönemin en büyük transferine imza atan dünyaca ünlü Fransız futbolcu Zinedine Zidane'a devretmişti.
Bu tarz yıldız oyuncular dünya futbolunda sayıları oldukça azalırken Perez taraftarların beklentisi doğrultusunda ilk bombasını patlattı. Milan'dan dünyaca meşhur Brezliyalı yıldız Kaka'yı her ne kadar kendisi transfer dönemi öncesi Milano'da ne kadar çok mutlu olduğunu ve Milan'dan hiçbir suretle ayrılmak istemediğini açıklasa da, işte burada devreye Perez'in ikna kabiliyeti ve paranın dilini çok iyi bilmesi girdi.
Kaka için bonservis bedeli olarak Milan'a 67.2 Milyon Avro ödenirken Kaka'nın kendisine ise 6 yıllık kontrat yapılarak yıllık ücret olarak net 9 milyon Avro teklifiyle Brezilya'lı yıldız böylelikle ikna edilmiş oldu.
Real Madrid, son yıllarda oynadğı futbol ve takımdaki yıldız oyuncu bakımından ezeli rakibi Barcelona'nın bir hayli gerisinde kaldı. Katalan ekibinde dünya starı denilebilecek Deco, Ronaldinho, Samuel Eto'o, Thiery Henry gibi top-class futbolcularla bu oyunun nasıl oynandığını kanıtlarken Real Madrid rakibine karşı en büyük kozu olarak takım kaptanı Raul Gonzalez'den başkasını ön plana çıkartamadı.
Geçen sene Rafael van der Vaart, Wesley Sneijder ve Arjen Robben gibi çok kaliteli transferler imza atılmışsa da bu oyuncular içinde Robben (Chelsea) hariç diğer ikisi Real Madrid kadar büyük bir kulüpte forma giymemişlerdi.
Perez asıl bombasını daha sonraya sakladı ve Machester United'ın süper Portekiz'lisi Cristiano Ronaldo'yu astronomik bonservis bedeliyle takıma kattı. Aslında bakılacak olursa Kaka veya Ronaldo'dan birisinin alınıp o paralara daha düzün takımlar kurulabileceğini tüm futbolseverleer olarak çok iyi bimekteyiz. Fakat burası Real Madrid ve burası her zaman yıldızlar takımı olmuştur.
Bu transferin bir başka önemi ise Barcelona'nın Messi gibi inanılmaz teknik, süretli ve yetenekli oyuncusuna karşın Real Madrid'de böyle bir ismin kadroda olmaması da önemli bir etken oldu. İspanya Ligi'nde 2009-2010 sezonunda artık Real Madrid'in de Messi'ye karşı önemli bir kozu olacak.
Perez'e bu kadar dev bonservisler ödediği için takımın gerekli yerlerine transfere bütçe kalmamasından dolayı bir hayli kızgın ve eleştiren kesim de mümkün fakat bu yıldızlarla gelecek başarılar Real Madrid'i tekrar 'Los Galacticos' havasına sokup, reklam gelirleriyle bu paraları kompanse etmeye çalışmaktır.
Perez: 'Paranın Sözü'
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder